Pink



Pembe punk saçları ile " yeni biri kapının önünde beni bekliyor" diyen, üzen sevgilinin camından motorsiklet ile dalış yapan asi bir kız Pink.
Aile portresine bakıp babasına eve dönmesi için yalvaran, annesinin ağlamalarında kulakları tıkalı yatağında dua eden küçük kız da o.

"İyileştireceğin yerde beni hasta eden bir ilaç gibisin".
Beni Pink' e bağlayan cümle yıllar önce bu oldu. Hayatımdaki beni "hasta eden" "ilaçları (!)" Just Like A Pill' i dinleyerek klozete attığımı itiraf edebilirim.

Kendi tabiri ile "girl with ambition" diye tanımlanabilecek pek fazla şarkıcı çıkmıyor maalesef "Yeni Dünya" dan.
Pink hem güçlü bir ses, hem de birbirinin tekrarı aşk şarkılarından ziyade daha sert ve tepkisel şarkıların kadını, konu aşk bile olsa.
Bu yönü onu diğerlerinden ayıran başlıca özellik.
Bir de üzerine aktivist yanı eklenince; işte tadından yenmeyen bir Pink çıkıyor karşımıza.

Pink insan hakları, feminizm ve hayvan özgürleşmesi konularında sağlam bir duruşa sahip.
PETA kampanyalarına verdiği desteklerin dışında çoğu röportajında da insan menfaati için hayvan istismarı karşıtı tepkisini açıkça ortaya koyuyor.
Elini masaya vurup feminist külhanbeyi bakışları atması da cabası...

Pink sivri tavırları ve tüyler ürperten saçları ile zihnimde hep, önünde "censored" yazan bandın ardındaki kadın benim için.
Sansür bandının ardından yırtıcı bakışlarıyla bizi süzüyor ve diyor ki:

"Kürke İzin Yok!"

Hiç yorum yok: