Johnny Cash müzik hayatı boyunca rahat durmamış, sivri dilli şarkılarını otoritelere itinayla armağan etmiş bir müzisyendi. Örneğin “Sınırları Aşmak” filminden öğrendiğimiz kadarıyla “Folsom Prison Blues” adlı şarkısı aynı adı taşıyan hapishanedeki mahkumları sindirmeye çalışan hapishane yönetimine karşı çıkışın sembolüydü. “Man In Black” şarkısında ise neden sürekli siyah giyindiğini soranlara “Fakirler ve şehirdeki aç insanlar için, işlediği suçun bedelini çok ağır ödemiş mahkumlar için, kaybedilen binlerce insan için” diye cevap veriyordu.
Bıraksanız daha pek çok şey yazabilirim Johnny Cash için. Ama bu yazımızın esas oğlanı Joaquin Phoenix elbette. “Sınırları Aşmak” filminde ölümünden iki sene sonra Johnny Cash’i canlandırması bana göre çok isabetli bir karar. Zira Joaquin en az Cash kadar aktivist bir duruşa ve yaşam biçimine sahip. Örneğin anlatıcı olarak yer aldığı ve If! Bağımsız Filmler Festivali kapsamında geçtiğimiz günlerde İstanbul’da da gösterilen “Earthlings/ Dünyalılar” adlı belgesel film ile İnsanlık Ödülü’ne layık görüldü. Filmin müziklerindeyse yine bir vejetaryen olan sanatçı Moby' nin imzası var. Beş yılda yapılan filmde gizli kamera kullanılmış ve hayvanları sömüren ve kötüye kullanan dünyanın belli başlı büyük şirketlerinin uygulamaları daha önce hiç görülmemiş görüntülerle günü gününe kaydedilmiş. Filmde, evcil hayvan mağazalarının, köpek yetiştirme yurtlarının, hayvan barınaklarının, tavuk, inek ve domuz fabrika çiftliklerinin, deri ve kürk ticaretinin, kobay laboratuarlarının ve fillerle büyük vahşi kedi cinslerine sirk numaralarını öğrenmeleri için dayatılan uygulamaların acımasızlıkları sorgulanıyor.
4 yaşında bir balığın kafasının koparıldığı görerek vejetaryen beslenmeyi seçen ve bununla da yetinmeyerek yaşam biçimini yer aldığı projelerde de belli eden Joaquin Phoenix oyunculuk kariyerine üzerine usta terzi işi bir elbise gibi geçirdiği rollerle devam ederken, biz de kendisini keyifle takip etmeyi sürdürüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder