Yemeğin En Etli Tarafı Erkeklere


Hayvanları seven biri olmak zordur toplumda. Bilen bilir. Hele onları korumaya da kalkışınca işler daha da zorlaşır. İşin içindekiler pek çok sorunu, yaşanan benzer olayları bilir zaten. Ama fazlaca bilinmeyen bir durum daha var ki zaman içinde gözlerimle vardığım noktada en korkunç görüneni de o.

Hayvanları sevmeye korumaya çalışanların ezici çoğunluğu kadınlar. Yaşlı, genç, çocuk, güzel, çirkin, zengin, fakir, evli, bekar, işsiz, meslek sahibi her gruptan kadınlar. Hepsinin ortak yönü hayvan sevmek, bu tamam.

Bir nokta daha var; hayvan sevgisiyle TACİZ edilmek.

Yaşadığımız hem adli, hem sosyal olaylarda bu konunun nasılda sinsince ve arsızca kadınlara doğrultulmuş bir silah olduğunu gördükçe aslında bir yaşama biçimi ve sosyal sorumluluk olan hayvanları korumak, kollamak işinin kadınlar için nasıl bir savaş alanı yarattığını dehşetle izliyorum.

Bu kadınlar sokaktaki komşusundan tut, resmi görevlilere kadar her türden erkeğin gizli ve açık tacizlerinin yanında o erkeklerin yanlarında mutlu mesut yaşayan ve elini hayvana bulamayan kendi hemcinslerince de aşağılanmaya ve tacize uğruyor.. Yalnız yaşıyorsa evine korumaya aldığı hayvanla cinsel ilişki kurduğundan başlayıp, “hanım hanım, köpeği iti bırak beni dene” boyutuna kadar varan iğrenç bir skala bu.

Peki toplumun değer yargıları ve ahlak anlayışı ne yapıyor bu arada? Hiç.
Yasalar? Hiç.
Kadın haklarını koruma kuruluş ve bilumum organları ne yapıyor? Hiç...

Çünkü bu kadınların insandışı başka canlıları da koruma içgüdüsü ve telaşı onlara basit komik gereksiz geliyor olmalı.

Oysa yapılan şey tam da ERKEK EGEMEN KÜLTÜRÜN baskılama, kullanma ve sindirme taarruzlarının en bariz örneklerindendir. Çoğunun samimiyetine inanmadığım, boş ve gereksiz bulduğum oluşumlardan zaten fazla beklentim yok. Ama en azından kadınların her yerde alenen tacize, saldırıya uğradığı bu konuya , sırf insan olmayan ve getirisi “şöhret, para, vs” olmayan biçare hayvanlar var diye uzak durmayı da çok çiğ buluyorum doğrusu.

EVİNDEN ATILDI,
TECAVÜZE UĞRADI,
BURNU VE KULAĞI KESİLDİ,
ODAYA HAPSEDİLDİ ÖLESİYE DÖVÜLDÜ,
ÖLDÜRÜLDÜ...

Bu başlıklarla okunan haberlerin çoğunun süjesi kadın; ve bir o kadarı da köpek biliyor musunuz?
Ve bunca ezilen, horlanan, yaşama hakkı çalınan kadın, kendi el uzatabileceği bir başka canlıya yapılanla aynı cümlede anlatılmaktan hoşlanmıyor.
Ve başka kadınlar da onları önemsemiyor.
Kim neyi neden yapıyor belirsiz.
Ya da bize açık değil.

Sonuç şudur ki erkek egemen toplumda yemeğin iyisi, etin büyüğü, karpuzun göbeği ERKEK ÇOCUKLARINA gider.
Tabi dayağın ve tacizin de gelişi burdan belli olmaya başlar ama kadınlar görmezden gelir minik oğlanlarının büyüyen vahşetini. Aksine kızlarını hazırlarlar sessiz kalmaya ve itaat etmeye...

Kısacası doğru söylemiş söyleyen “kadın kadının kurdudur” diye ve kurt dahil köpekleri ve hayvanları sevip koruyan bütün kadınların da kurdudur hem diğer kadınlar ve yemeğin etli yanıyla büyüyen adamlar.

İşin vejetaryenlik kısmına da bir başka yazıda değinelim.

Hiç yorum yok: